SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ALIŞKANLIKLARLA BAŞLAR

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ALIŞKANLIKLARLA BAŞLAR

Sürdürülebilirlik kavramının, doğal kaynaklar azalmaya başladıkça farkındalığına varırken, küresel ısınmanın artmasıyla beraberinde gelen su kaynaklarındaki kıtlaşmaya son zamanlarda daha dikkat eder olduk. Günlük su kullanımımız, kullandığımız ürünler üretilirken kullanılan su miktarından çok daha düşük bir miktarken, satın aldığımız bir tişört için 2,700 lt. su kullanılıyor.

Moda, en çok su tüketiminin olduğu ikinci sektör iken, devamlı değişen moda, günlük yaşamda uymaya çalıştığımız trendler ve ucuz üretimin bize süreklilik kazandırdığı satın alma alışkanlığıyla düşük fiyatlı ürünler ile hem tüketicinin aldığı ürün ihtiyaç dahilinden çıkıyor hem de satılan ürünlerin üretimi fazlalaşıyor.

Peki bu üretim fazlalığına gerçekten ihtiyacımız var mı?

Gardırobumuzu da yaşamımızdaki gibi sürdürülebilir, doğa dostu olarak değiştirmek ve alışkanlık haline getirmek elimizde. Bu süreçte markalar ve tüketicilerin üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmesiyle, küçük gibi görünen alışkanlıkları hayatımıza entegre ederek başlayabiliriz. Bir kıyafetin ortalama kullanım süresi 3,5/4 yıl iken bu sürenin neredeyse yarısı gardıropta bekleyerek geçiyor.

Yavaş modanın bize sunduğu bu farkındalık ile daha özenli seçimler yaparak alınan ürünü uzun süreli kullanabilecek şekilde seçebiliriz. Alışkanlıklarımızı değiştirmeye başladığımızda doğaya sağlamış olduğumuz sürdürülebilir destek ile gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak elimizde. Sürdürülebilir alışkanlık kazanmanın yanı sıra satın aldığımız ürünler hakkında da bilgi sahibi olup, üretim şartları ve çevreye verdiği zararı araştırmalıyız.

Pour Pur olarak geleneksel üretim yöntemlerine göre 434 lt. daha az su tüketerek ve aynı zamanda bitkisel boyalar kullanarak gelecek nesillere sürdürülebilir bir yaşam bize de sürdürülebilir bir hayatın kapılarını açıyoruz.

Satın aldığımız her şey bizi, satın aldığımız her şey felsefemizi temsil ediyor.